6 Temmuz 2015 Pazartesi

John Steinbeck - Fareler ve İnsanlar

"İnsanın yüreğinin iyi olması için akla ihtiyacı yoktur."

Nihayet! Yani nihayet şu kitabı da okuyabildim ve kendime laflar hazırladım. Bu kadar bekletecek ne vardı? İki saatte okunacak bir kitap bu kadar bekletilmemeli. Ben ettim, siz etmeyin.

Nabersiniz?

Fareler ve İnsanlar, Steinbeck'in 1937 yılında çıkan kitabı. Bu da en meşhur kitabı Gazap Üzümleri'nden iki sene öncesine tekabül ediyor. Gazap Üzümleri'ini okuyanlar bilirler ki Steinbeck bir tasvir yapar, anlattığı yerdeymişsinizcesine hissedersiniz yazdıklarını. Çöl anlatsa çöle düşmüş gibi olursunuz, bir göleti anlatsa kenarında mola verirsiniz.

İşte o muazzam tasvirlerinin çok çok küçükleri bu minnacık kitapta var. Üç dört satırlık minik paragraflarda yaptığı çiftlik evi, oda, ahır, insan tasvirleri çok iyi. Onun dışında kitabın büyük kısmı diyaloglardan oluşuyor zaten, çoğunlukla da baş karakterlerimiz George Milton ve Lennie Small arasında.

George ufak tefek ama zeki, Lennie ise iri yarı ama kitabın arka kapağındaki tabirle akli dengesi bozuk biri. Dostlukları imrenilecek cinsten. Tüm kitap bu dostluğa, bu iki dostun hayali olan kendi arazilerini satın alma fikrine sırtını dayamış durumda. Tabii  arkaplanda anlatılan dönemin şartları ve toplum yapısı da gözden kaçacak gibi değil. Yani 'klasik' olarak tabir ettiğimiz eserlerden birisi ile karşı karşıyayız.

Bir tek ben değilimdir muhakkak, öyle sanıyorum ki bu kitabı okuyup Lennie'yi tanıyan ve daha öncesinde bir şekilde yolu Yeşil Yol ve dolayısıyla John O'keefe ile kesişmiş herkes aradaki benzerliği fark etmiştir. Aralarındaki neredeyse tek fark Lennie'nin beyaz, John'un ise zenci oluşu. Yeşil Yol'un 1996'da çıktığını düşünürsek kendi fikrimce Stephen King, Fareler ve İnsanlar'dan sanki biraz faydalanmış gibi gibi.

Gazap Üzümleri'ni okuyalı yaklaşık yedi sene falan oldu sanırım. Üniversite birde okumuştum. Hatırladığım kadarıyla çok etkileyici bir finali vardı. Film gibi aklımda hala. Fareler ve İnsanlar'ın sonu daha da fena. Gerçekten çok zoruma gitti. Tavşanlara şimdi kim bakacak lan?!

Kitabın dostluk üzerine kurulduğunu söylemiştim. İki yan karakteri (hatta ihtiyar Candy'yi de sayarsak üç) de es geçmemem lazım: zenci seyis Crooks ve patronun gelini (Curley'nin karısı, ismi geçmiyor arkadaşın). Bu iki karakter neden önemli peki? Bu iki karakter deliler gibi yalnızlar. İkisi de can atıyorlar dinleyecek birisi olsa da konuşsam diye. Steinbeck o kadar güzel, o kadar alttan alttan anlatmış ki yalnızlığı kitabı bitirince George ve Lennie kadar, ikinci planda kalan bu karakterleri de düşünmeden edemedim. Harikulade!

Kitabın ismine esin kaynağı olan Robert Burns şiirinde de dendiği gibi: "En iyi planları farelerin ve insanların / Sıkça ters gider...". Yazık, çok yazık. Bu gönderme olmasaydı kitabın ismine hiçbir anlam veremezdim ama bu haliyle o bile çok yerinde.

Birden fazla uyarlaması da mevcut kitabın ama sanırım izlersem tabii ki Lennie'yi John Malkovich olarak izlemenin paha biçilemez olduğunu düşündüğüm için 1992 yapımlı bu filmi izlerim. İlginç bir şekilde Gary Sinise hem yönetmiş filmi hem de George Milton'ı oynamış. Pek de oyunculuğunu beğendiğim birisi değildir ama ben de kim oluyorsam.

Toparlamak gerekirse sevgili ahali, hala okumadıysanız iki saatinizi bu kitaba ayırmanızda fayda var bence. Lennie ile tanışın, hayallerine ortak olun, George ne derse onu yapın ve sonra bakalım George ile beraber o zor kararı verebilecek misiniz. Hoşça kalın.

"Kitaplar işe yaramıyor. İnsanın yanında olacak birine ihtiyacı var."

6 yorum:

  1. Geçen yaz ne okusam diye kararsız kalıp ince oluşundan dolayı alıp okuduğum bir kitaptı ve oldukça beğenmiştim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benden bir sene öndesiniz demek ki, tebrikler. :)

      Sil
  2. Mustafacığım Fareler ve İnsanları Yeşil Yol'dan çok önce okumuştum. Acaba o nedenle mi bana o iki karakter birbirini çağrıştırmadı? Sen yazınca "hakikaten Mustafa çok iyi tahlilde bulunmuş" dedim. Sen zaten çok daha iyi analiz edebiliyorsun. Seni okuyunca "doğru ya ben niye anlayamadım" diyorum. Gazap üzümlerini hala okumadım:(( Cennetin Doğusu'nu okudum ama. Çok iyi bir eser.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah öncelikle Eral Abla. :) Ben ikisini nispeten yakın tarihlerde okuduğum için ister istemez aklıma geldi desek belki daha doğru olur. Güzel sözlerin için çok teşekkür ederim. Steinbeck sade bir dille ve basit göstererek yazıyor. Zor bir iş ama adam Steinbeck! :)

      O halde sen Gazap Üzümleri'ni, ben de Cennetin Doğusu'nu okuruz umarım en yakın zamanda. Sevgiler...

      Sil
    2. Yazını okuyunca iki karakterin gerçekten de ne kadar benzer olduğunu düşündüm.
      Evet, Steinbeck 'in sade ve basit bir dili var. Çok karmaşık bir dille yazan yazarlar pek bana göre olmuyor. Bu nedenle Dostoyevski, Tolstoy, Gorki, Balzac gibi klasik yazarları okumayı seviyorum.
      İnşallah en kısa zamanda okuyalım.Sevgiler.

      Sil
    3. Hiç Gorki okumadım, Allah'ım, ne çok kitap var!

      İnşallah diyelim. :)

      Sil