23 Ağustos 2015 Pazar

Salvador Plascencia - Kağıt İnsanlar

"Neşe mutlu olmanın en acıklı dışavurumu olsa da, yine de mutluluktu işte. (Smiley)"

İlginç bir kitap ile karşınızdayım. Bu kitabı ne zaman, nasıl olmuş da okunacaklar listeme eklemişim hiç hatırlamıyorum. İsmi çekici gelmiş bile olabilir. Neyse...

Kağıt İnsanlar, çok özgün bir fikre ve bunu başarıyla uygulayan bir kurguya sahip. Kitabın karakterleri yazarın bilincinde. Tabii gezegen Satürn olarak bilincindeler. Aslında o kişi de yazar; yani Plascencia. Ne güzel soyadı var ya, Plascencia, Plascencia. Yeterince tekrar edersem anlamsızlaşır ve gereksiz kıskançlığımın önüne geçebilirim belki.

Nispeten fazla sayıda karakter var kitap boyunca ama kimisinden bölümler boyunca ses seda çıkmıyor. Yazar da buna gönderme yapıyor zaten, bazen yazarlar bile kıyıda köşede kalmış karakterleri unutur diyerek. Bunu da kitaptaki karakterlerden Smiley'ye söylüyordu yanlış kalmadıysa aklımda. Dedim ya işte, ilginç bir kitap.

Federico de la Fe önderliğinde Satürn'ü yok etmek planları kuran karakterler bir çete oluyorlar. Evleri kurşun(!) kaplıyorlar. Böylece Satürn'den gizleniyorlar. Bildiğin savaş söz konusu yani. Öte yandan yazarın gerçek ve özel hayatında işleri epey karman çorman. Onları da yazıyor. Hatta kitabın başındaki ithaflardan birisinin fazlalığı yüzünden kitabın içinde kitaba bir kez daha başladığı bile oluyor.

Şahsi kanaatimce içerik, bu güzel fikrin ve kurgunun biraz gölgesinde kalmış gibi. Çok daha güzel işlenebilirmiş gibi geliyor bana. Sayfa düzeni, sütun sütun yazılar, mürekkep lekeleri, Bebek Nostradamus'un bilinmeyen düşünceleri derken kitap bitiyor.

Kitabın baskısı da biraz değişik haliyle. Boy olarak biraz uzun basılmak zorunda kalınmış sütun sütun anlatımların olduğu sayfalar yüzünden. Fakat bildiğimiz düzgün formatta yazılmış bölümler de var ve bunları okurken sayfalar bitmiyor izlenimi uyandırıyor insanda bu kez. Çünkü punto çok küçük ve sayfa çok uzun. Bunların kurgu seçiminden kaynaklanan şeyler gerçi, yoksa Siren Yayınları'na ve çevirmen M. Begüm Güzel'e lafım yok. Onlar gayet başarılılar.

Son olarak şunu da söylemek istiyorum. Bu kitabı okumayı düşünüyorsanız elinizde sürünmeyeceğinden emin olmanız lazım. Ben iki gün okudum, sonra bir şeyler oldu ve bir gün hiç elime alamadım; sonraki gün okurken ısınamadım bi' an kitaba. Ne kadar hızlı ve erken bitirilirse o kadar iyi olacak kitaplardan bu.

Sanırım bu kadar. Evet, bu kadar. Hoşça kalın.
  • Ben sakin uyurdum ve uyurken dönüp durmaz ya da horlamazdım ama kollarımda kamçı izleriyle, kaburgalarımda çürükler ve ağrılarla uyanmaya başlamıştım. Aynaya bakıp gözümdeki morluğu fark edince rüyamda babamı gördüğümü anladım. (Sandra)
  • Bol miktarda ekine ve güzel bir eşe sahip olunca güneş sistemine başkaldırmaya gerek duymaz insan. (Froggy)
  • Onlara ne deniyor bilmiyorum, saniyeler arasındaki boşluklara-ama bu aralıklarda daima seni düşünüyorum. (Satürn) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder