13 Ocak 2015 Salı

Antoine de Saint-Exupéry - Küçük Prens

Sayfa sayısıyla bu kadar orantısız derecede bilgi barındıran kitap azdır sayın seyirciler. O neydi öyle? Gerçekten konuşulduğu kadar varmış Küçük Prens.

Küçük gezegeninden gelen ve bize mükemmel dersler veren, hikayeler anlatan bir prens Küçük Prens. Toparlayamıyorum, en iyisi kitaptaki bir sürü fikirden yola çıkarak bir şeyler yazayım. Bir kitap yazısından çok halet-i ruhiye yazısı olabilir bu saatten sonra bu kayıt. Hadi bakalım.

Prensimizin gidip gördüğü altı gezegenden bize anlattığı çeşitli düşünceler var: otorite, kendini, beğenmişlik, ayyaşlık (utancı unutma çabası), iş adamı, fenerci ve coğrafyacı. Düşünce olmadı gerçi hepsi, içerikler diyelim. Hepsinde gerçekten mükemmel diyaloglar var. Bu altı gezegeni gezmeye başlama kısmına kadar çocuk kitabı diyebilirdim ama burası ve buradan sonrası ı ıh, katiyen olamaz. Yetişkinlere çok daha fazla mesaj veriyor bu kitap.

Kitabın anafikri aslında içindeki bir iki sözde geçiyor 'En iyi, yüreğiyle görebilir insan. Gözler asıl görülmesi gerekeni göremez.' ve 'Gülünü senin için bu kadar önemli kılan, ona harcadığın zamandır.' gibi. Kitabın genel içeriğinin de yalnızlık, sevgi, dostluk gibi kavramlar olduğunu düşünürsek biraz 'değer bilme'nin öneminden bahsediyor da diyebiliriz.

Kitabı okuyanlar gül muhabbetini anımsayacaklardır. Prensimizin üzerine titrediği ve türlü şirretliklerine rağmen bir türlü vazgeçemediği, Dünya'da binlerce benzerini görmesini rağmen onun tek olduğuna inandığı gülü. Yazarın bu gülü eşi Consuelo'dan esinlenerek karakterize ettiği şeklinde büyük bir inanış var edebiyat çevrelerinde gördüğüm kadarıyla. Haksız değil gibiler, zira Consuelo'nun vatanı olan El Salvador, Volkanlar Diyarı olarak biliniyormuş. Yine kitabı okuyanlar prensimizin, gezegenindeki en temel işlerinden birisinin aktif (2) ve sönmüş (1) volkanları temizlemek olduğunu hatırlayacaktır. Yani kendini de kitaba öyle bir katmış ki Saint-Exupéry, takdir etmemek elde değil. Çetin bir evlilikleri ve fırtınalı bir ilişkileri olmasına rağmen sürekli eşini yanında tutmak istemiş.

Yukarıda yaptığım iki alıntıyı rastladığı tilkiden öğrenmişti prensimiz. Yine aynı tilkinin öğrettiği bir şey daha var kitapta: evcilleştirme. Hakikaten süper bir açıklama da eklemiş evcilleştirme ile ilgili: "Sen, benim için, diğer yüz bin küçük oğlan çocuğuna benzeyen bir oğlan çocuğundan başka bir şey değilsin şimdilik. Sana ihtiyacım yok. Senin de bana ihtiyacın yok. Ben de senin için, diğer yüz bin tilki gibi bir tilkiyim yalnızca. Ama, beni evcilleştirirsen, birbirimize ihtiyaç duyarız. Sen benim için dünyada bir tanecik olursun. Ben de senin için dünyada bir tanecik olurum...".

Tabii evcilleştirmenin bedeli olarak gözyaşını vurgulamayı da ihmal etmiyor. Kitabı bitirdiğimde hissettiğim de tam olarak buydu işte. Kitap, bizi evcilleştirip kendisini bizim için bir tanecik yapıyor ve ayrılma vakti geldiğinde gözyaşlarımızı tutamıyoruz. Evcilleştirdiğimiz şeyin sorumluluğunu da kabul etmemiz gerektiğini eklemeyi unutmamıştı zaten tilki kardeşimiz. Kitaplığımızdaki en güzel yerlerden, en kolay ulaşılır yerlerden birisini kendisine layık görüyoruz o halde. En az haftada bir okunabilecek bir referans kitabı olarak kullanmak mümkün Küçük Prens'i.

Hakkında daha saatlerce konuşabilirim kitabın ama durmak ve o uzaktaki yıldızdaki koyunun çiçeği yiyip yemediğini düşünmem lazım. Sorumluluk aldık bir kere. Yerine getirmek lazım. Ve bundan sonra her yıldıza baktığımda istemsizce gülümseyeceğimi biliyorum. En azından oralarda bir yerde gülümseyen bir dostum olduğunu bileceğim. Varsın deli desinler.

İnternette her yerde zilyon tane alıntı bulmak mümkün kitaptan (örneğin). Hatta bana sorsanız yapılan alıntılar kitabın toplamından fazla eder. Ben, aşağıdaki alıntıyla bitirmeyi uygun gördüm. Okumamış olanların da en kısa zamanda bir saatini ayırarak bu kitabı okumasını diliyorum. Hoşça kalın.

"İnsanların hiçbir şey öğrenecek vakitleri yok artık. Her şeyi satıcılardan hazır alıyorlar. Ama dost satan bir satıcı olmadığından, insanların dostları da yok artık."

Dipnot: Bu kitabı bana hediye ederek daha geç olmadan okumamı sağlayan can dostum güzel insana teşekkür ederim. Var olsun.

12 yorum:

  1. "İnsanların hiçbir şey öğrenecek vakitleri yok artık. Her şeyi satıcılardan hazır alıyorlar. Ama dost satan bir satıcı olmadığından, insanların dostları da yok artık." Bu cümleyi alıntıladığına çok memnun oldum. Bana kitaptan tek bir cümle alıntılayacaksın demiş olsaydın eğer burayı alıntılardım:)
    Bu kitabın hediye edilmesi de çok güzel.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaa, süpermiş! Teşekkür ederim.

      Evet, esasen hediye olması benim için de daha önemli. Çok zevk sahibi insanlar tanıyorum vesselam. :)

      Sil
  2. Selam. bu kitabı üniversite sıralarında almıştım. Şimdi kitaplığını düzenlerken tekrar buldum. Açmaya fırsatım olmadı. ama benim için özel kitaplardan biridir. Varoluşculuğu güzel anlatır.En başta çizdiği resim ilginçtir. Hayalgücü nün eşsiz sınırı .Sizin dostluk ile ilgili alıntı yaptığınız sözler. Sevgiyle kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam.

      En başta çizdiği resim ve bir de kitabın sonlarına doğru çizdiği çöl resmi (iki farklı halde çizmiş, gökyüzündeki yıldızı bakınca göreceğiniz nokta diye). İkisi (üçü) de ilginç benim için.

      Teşekkür ederim. Siz de sevgiyle kalın.a

      Sil
  3. Kitabı ilk olarak ilk okul yıllarında okumuştum. Daha donraki donemlerde tekrar tekrar okudum. Bir zamanlar sevdiğim kitabı tekrar tekrar okuma alışkanlığım vardı. Büyüyünce zaman gibi bahaneleri oluyor insanların. Alıntıları hatırlamayacak kadar uzun zaman oldu. Eski kitabımı bulsam, çocukluğuma dönsem Minik kalın bir kitap. Köşesinden hafif kemirilmiş. Bana neleri hatırlatır ki?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yani bu anlatıma bakarsak o kitabı bulduğunda şair bile olabilirsin. Hatta çocukluğuna dönmen bile mümkün belli bir süre için. O kitap bulunmalı, evet.

      Sil
  4. Küçük bir not düşeyim mi? (Evet düşeyim.) Küçük Prens'in telifi kalktı bu yıl itibarı ile, bundan sonra alacak olanlar düzgün bir çeviriyle karşılaşmak için güvendikleri yayınevlerini ve iyi çevirmenleri seçmeliler ki keyifle okusunlar. =)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaa, bilmiyordum bunu. Süper bir not, teşekkürler Settie. Çeviri tabii bu, çok önemli. Ben Mavibulut Yayınları'nınkini okudum, çevirisinden de bir şikayetim yok, ben de ancak bunu ekleyebiliyorum not olarak. :))

      Sil
  5. Can Yayınları Cemal Süreya&Tomris Uyar çevirisi ile yayınladı kitabı. Bir de o denenmeli! Acilen!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cemal Süreys ve Tomris Uyar çevirisi mi? Tam koleksiyonluk olmuş o. Kesinlikle denenmeli. Çok teşekkür ederim söyediğiniz için.

      Sil
  6. Son zamanlarda çok fazla gözüme çarpan bir kitap.Okurum bunu da inş.Paylaşım için teşekkürler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım en kısa zamanda okuyabilirsiniz. Benim gibi geç kaldığınıza pişman olmanızı istemem açıkçası.

      Sil