Neyse, kitabı baştan sona bir kez okumuş bulunuyorum efem. Tabii ki zamanla tekrar tekrar okumak lazım. Adam oncacık senede neler neler düşünüp, neler neler yazmış yahu? Bu kitaptan sonra Orhan Veli'ye bakışım daha da bir değişti. Yalnız şöyle bir şey dikkatimi çekti: Orhan Veli'nin eski tarz olarak (bildiğimiz kafiyeli şiir yani) yazdığı şiirler beni pek sarmadı. Gerçekten onun tarzı değilmiş sanki o şiirler. Ne iyi yapmış da kendince bir yeniliğe gitmiş.
Bir önceki yazıda kitabın yarısına kadar işaretlediğim şiirleri paylaşmıştım. Şimdi de geri kalan yarısındakileri paylaşıyorum, izninizle tabii ki. Şiirlerin isimlerinden sonra yine kitapta yer alan ama tüm şiirden ziyade belli bir kısmıyla dikkatimi çeken kısımlarını yazacağım şiirler de olacak.
Şiirler:
- İhtiyarlık
- Gün Doğuyor
- Güneş
- Helene İçin
- Uyku
- Son Türkü
- Ölümden Sonra Neşelenmek İçin Lied
- Deniz (Özellikle son kısmı)
- Yokuş
- Pazar Akşamları
- Asfalt Üzerine Şiirler (İlki çok hoşuma gitti)
- Edith Almera
- Mahzun Durmak (Kısa ve öz gerçekten)
- Seyahat Üstüne Şiirler
- İntihar (Çok ayrı bir havası var)
- Sicilyalı Balıkçı
- Ali Rıza İle Ahmedin Hikayesi
- Sokakta Giderken (Hahaa, işte bu tam benlik. (: )
- İçkiye Benzer Bir Şey
- Bayrak
- Bir Şehri Bırakmak (Bu biraz ağır olmuş yalnız!)
- Susmak istiyorum, susmak bugün.
Susmak... hiçbir üzüntü duymadan.
Büyük bir kuş iniyor semadan
Sükût, bu indiğini gördüğün.
(Kurt) - Altında aynı eyer, aynı tay;
Arayıcısı herkes bir sesin.
Altında aynı eyer, aynı tay;Seferi aynı köye herkesin.
(Buğday) - Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş!
İller, göller, kıtalar aşmak.
Ne hoş deniz deniz dolaşmak
Düşünceler gibi başıboş.
(Açsam Rüzgâra) - Ve tüfeklerin merhameti yok mudur
Biz insanlar kadar olsun?
(Bizim Gibi)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder