13 Mart 2013 Çarşamba

Ayn Rand - Atlas Shrugged (Atlas Silkindi)

"John Galt kim?"

Yazımın da kitabın ilk cümlesiyle başlamasını istedim. Uzun zamandır, hatta belki de ömrümde ilk defa böyle farklı cepheden yazılmış bir kitap okudum. Kısaca söylemem gerekirse (kapitalizm vb. terimlerle konuşmayı pek sevmem, onun için falanizm filanizm yazamayacağım, kusura bakmayın) 'akıllı', hayatını 'mantık'la yaşayan, 'üreten' insanların gözünden bir kitap Atlas Silkindi. Ayn Rand istemiş ki bir de olan bitene, bu düzene onların gözünden bakalım.

Aslında kitap üç bölüm ve bu üç bölüm üç kitap halinde basılmış: İtirazsız, Ya Öyle Ya Böyle, Gerçek Gerçektir. Ama ben ne yaptım? Gittim üçünün tek bir ciltte basılmış halini aldım. Fena mı yaptım, iyi mi yaptım emin değilim. Çünkü normalden daha büyük boyda olan bir kitap bir de 1200 sayfa olunca insanı yoruyor. Bence üç kitap halinde okumak daha zahmetsiz olur. Hani ben yandım, siz yanmayın. Ama okuyun, ne yapın yapın okuyun.

Okuyun diyorum ama o görüşü de bilin diye istiyorum. Yoksa kesin hak vereceksiniz demiyorum. Sanıyorum ki zaten herkes buna hak verecek olsa şu anda dünya bu halde olmazdı. Fakat bilinçli olmak ve bakış açısını değiştirebilmek adına mutlaka okumak lazım, o kadarını söylemezsem çatlarım.

Şimdi kendi kendime konuşuyorum da hatun haklı diyorum (bu arada bilmeyenler için Ayn Rand'ın kadın olduğunu söylemek isterim, hani ilkin siz de benim gibi erkek sandıysanız, sanmayın). Yani evet diyorum, şimdi tüm bu teknolojik, bilimsel ilerlemeleri yapan adamları alın elimizden, geriye ne kalır? Ulaşım falan çöküyor harbi, çok fena. Allah'tan romandaki kadar zeki insanlar yok demek aramızda ki yapmıyorlar öyle şeyler. Ehehee, şaka lan! Durun, yapmayın!

Kitapla ilgili söylemek istediklerim bu kadar. Katılıp katılmamanız umrumda değil ama iki durumda da kafa yormanız gerekeceği için bu kitabı okuyun isterim. Okuyun canlarım benim, oku güzel kardeşim, oku lan, oku! (sinirlendikçe kibar kelimeler kullanan klasik Türk modeli (: )

Şimdiiii, gel gelelim filmlere. Evet, filmini çekmiş zeki(!) Hollywoodlu arkadaşlar. Başlıyorum.

I ıh, hiç olmamış. Ama hani az buçuk bir tutar yan bile yok. Üç bölüm için üç film çekmeyi düşünmüşler belli ki. Şu anda ilk iki filmi var ve onları izledim. Ne yazık ki izledim. Nalet olsun Ceyms, her şeyi berbat etmek zorunda mıydınız?

Birinci filmde tek tuttuğum rol Hank Rearden oldu. Diğerlerinin var ya alakaları yok kitaptaki karakterlerle. Kaldı ki film de zaten sadece diyalogların olduğu sayfalardan oluşuyor (burdan senarist arkadaşa selam ederim, çok yorulmuş belli ki). Halbuki kitap o kadar fazla tasvir ve düşünce içeriyor ki filmde zaten anlatamazsın. Çok merak ediyorum gerçekten, kitabı okumamış birisi ne anlayacak bu filmden? Kitabı okuyan zaten beğenmez; çünkü kitabın bir meselesi varken, fikri varken filmin yok! Niye bunca karmaşa? Kitap buna cevap verebiliyor. Film de tabii ki bunun bir cevabı yok. Yahu her şeyi geçtim, insan Hankciiim'in ailevi konulardaki iç hesaplaşmalarını bilmedikten, anlamadıktan sonra bunun filmini çekmişsin neeee çekmemişsin ne?! İzlemeyin de diyemiyorum ama, izleyin ki bana hak verin. :)

İkinci filmde tüm ekip değişmiş. Tüm ekip! Yeni Hank'in sesi zaten nerden çıkıyor belli değil. Görsel efektler sırıtıyor ama kitabın felsefesini yanıstsa film ona yine laf etmeyeceğim. Yine diyaloglar var sadece. Madem tüm ekibi değiştirdiniz, bari az işten anlayan bir yönetmen de tutsaydınız. Deli etmeyin insanı yani. Umarım üçüncüsünü hiç çekmeye kalkmazlar.

Her şeyi geçtim, iki filmde de Eddie Willers'ı zenci birer oyuncuya oynatmışlar. Ya ben lan neyse bişe demiyorum ya. Çk çk çk... Kitabın en kilit noktalarından birisi olan Eddie'nin 'çalışanın biri'yle konuşmalarını içeren hiçbir sahne yok! Bu zaten affedilemez. Kısacası her iki film de at yarışı hızında geçiyor ve keşke izlemeseydim diyorsunuz. Son olarak şunu da söylemeden geçemeyeceğim; Francisco d'Anconia gibi en asil duygunun insanı olan bir insanı iki filmde de hakkını veremeyen birer elemana oynattığınız için size Altın Ahududu ödülünü layık görüyorum.

Yazıya başlarken kısa tutacağım bu sefer diye düşünmüştüm ama adamın asabını bozuyorlar, ben n'apayım? Harry Potter'dan beter yani bu filmler kıyaslayınca. En azından o seride bir iki film iyiydi. Amaaaan, neyse ne işte. Amma uzattım ha.

Sonuç olarak millet, kitabı okuyun. Filmleri bana soruyorsanız izlemeyin. Hayal dünyanız kesinlikle daha güzel bir filme çekecektir zaten okurken.

Bir isyanımın daha sonuna geldim. Blogum da olmasa kime içimi dökecektim hiç bilmiyorum. Hadi ben gittim (hadi kelimesini kullanmadan veda edememe problemi bende de var sanırım), görüşürüz.

24 yorum:

  1. Fazla geç olmuş olabilir, unutulmuş, artık önemi kalmamış ve bu postla alakasız da olabilir ama nihayet mimi cevapladım ben :P
    Teşekkür ediyorum yeniden.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fazla geç olmuş olabilir mi? Hayır; çünkü belli bir zaman belirtmemiştim.
      Unutulmuş mu? İlle de bir yazı beklemediğim için bu pek konu dahilinde değil diyelim.
      Artık önemi kalmamış mı? Saçma! Önemsiz olsa vermezdim o ödülü, lütfen ödülüm(verdiğim ödül) hakkında böyle ifadeler kullanmayalım. :)
      Bu postla alakasız mı? Off, hem de nasıl! Bir an aha dedim, yazıma yorum gelmiş. Belki de birinin aklını çelebilmişimdir. Amma lakin ki öyle değilmiş. Sağlık olsun. :))
      Sonuç olarak, cevabı en kısa zamanda okuyacağım. Hatta bir de orada zevzeklik yapacağım. :)

      Sil
  2. Ayrıntılı pazarlamadan öte can alıcı vurgulu tanıtım insanların aklını çelebilir.Filmleri daha çok tanıtmıssın.Aklımı çeldin ,izlemeyecegim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap hakkında daha fazla konuşsam yazı aşırı uzamaya başlardı. Onun için tadında bırakayım dedim ki bence bu hali bile uzun oldu.

      Sil
  3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  4. Merak ettim bu kitabı kaç günde bitirebildiniz? Çok kalın bir kitap. Alırsam okuyamam diye almaya çok korkuyorum açıkçası:((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 18 günde okudum, ben de daha fazla olmasını bekliyordum. En azından bir ayı gözden çıkarmıştım başlamadan önce ama kitap kendini okutuyor. Bence bir şans vermelisiniz.

      Okuyamam diye çekiniyorsanız üç kitap halinde almak daha okunur kılabilir gözünüzde. Ama dediğim gibi, bir başlarsanız bir şekilde kendini okuttuğunu göreceksiniz diye düşünüyorum. :)

      Sil
    2. 18 gün çok iyi. Dün 'Dost Kitapevi'nde elime aldım. çok korktum valla:))
      Siz beni ikna ettiniz. Tamam o vakit. 3 kitap bir arada bence daha uygun olur. Bu şekilde almayı yeğlerim. Siz çok beğenmişsiniz. Umarım çok ağır bir kitap değildir?

      Sil
    3. Yooo, ağır olarak değerlendirmem şahsen. Ben daha çok okurken 'hadi bakalım, bunu o bakış açısıyla nasıl mantıklı ve anlaşılır göstereceksin' diye diye okudum ve hepsinde cevabımı aldım. Ne kadar zamanda okuyacağınız çok önemli bir kıstas olmayacaktır yine bence.

      Ben de kitabı övdükçe övdüm, sanki kitabın reklam hakları benim. :)

      Sil
    4. Esasında kitapların kalınlığına göre karar vermemek sağlıklı olandır. Valla alınacak listeme bu kitabını ekledim bile:)) Umarım bu sene bitmeden bu kitabı okumaya sıra gelir. Sizin değerlendirmeniz olmasaydı bu güzel kitabı okumaya cesaret edemezdim. böyle düşünün. Reklam değildir bu.

      Sil
    5. Teşekkür ederim. Okumanızı ve değerlendirmenizi merakla bekleyeceğim. :)

      Sil
  5. 1200
    sayfalık kitap mı!!! hey corç tanrı aşkına iyi misin sen dostum demek
    istiyorum. mahalle baskısına maruz kalmadınız mı ya? ben olsam kendi
    kendime baskı yapar, okutmazdım. kalıplar dünyamdan nağmeler))
    ha bide 18 gün falan bişeyler gördüm ama ona hiç değinmiyorum
    farkındaysanız

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahh, neden böyle yapıyorsun cenifır? Nen var kuzum?

      Hollywood'dan Yeşilçam'a geçtim yalnız, vay arkadaş...

      Çok sayfalı kitaplara neden önyargısı var ki bu insanların? Ha 400 sayfalık üç kitap okumuşsun ha 1200 sayfalık bir kitap... Çok kitap okumak deyiminden kaynaklanıyor işte bunlar. Halbuki onu 'okumak' olarak kabullensek ne deli manyak işler başaracağız.

      Sil
    2. allahım
      allahııım, gelsin sosyal mesaj gitsin sosyal mesaj))
      gözü korkmak denen bişey var ya ve hep olacak. pişman değilim maykıl, yine olsa yine yaparım))

      Sil
    3. Hep olmasın, bir müddet daha hobi olarak takılsın ve sonra gitsin bence. :)

      Sil
    4. tabi blogun sahibi konuşuyor sonuçta değil mi. iyi peki

      Sil
  6. gezdim , gördüm , duydum, dinledim , aldım , evet yeni aldım , yok daha okumadım , korktum mu?; EVET,durur muyum?; HAYIR!!!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İyi mi yaptınız? EVET! Sizi çok güzel bir yolculuk bekliyor. Tebrik ederim. :)

      Sil
  7. Teşekkür ederim :) Şimdi elimde ''Bencilliğin Erdemi'' var , kapının anahtarı niyetine elime aldım ki , kapının ardından karşıma çıkacakları karşılamaya hazırlanayım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bencilliğin Erdemi'ni tavsiye ederseniz onu da listeme ekleyeyim ben. Gelecek zamanda elbet bir ara okurum diye düşünüyorum. :)

      Sil
  8. Başladım bitsin istiyorum ama yaslanmisim be gözler fazla mesai kaldirmiyor:)
    Bir mühendis olarak ilk 200 sayfanın bütün tc ye zorunlu okutulmasini emrediyorum ben de. ( henüz 200. Sayfadayim)

    YanıtlaSil
  9. Başladım bitsin istiyorum ama yaslanmisim be gözler fazla mesai kaldirmiyor:)
    Bir mühendis olarak ilk 200 sayfanın bütün tc ye zorunlu okutulmasini emrediyorum ben de. ( henüz 200. Sayfadayim)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben kafayı kırıp 17 günde okumuştum üç kitaplık bu cildi. En son böyle bi' deliliği geçen aylarda Terra Nostra'da yaptım yine. O da çok değişik bir kitap ama tabii bununla alakası yok. Yine de tavsiye ederim. :)

      Sil
    2. Tavsiyeniz kesinlikle dikkate alınacaktır:)

      Sil