31 Mart 2015 Salı

Kaçsam Bırakıp

"Kaçsam bırakıp senden uzak yollara gitsem"

Kaçamıyorum ki. Hey, millet, duyuyor musunuz? Kaçamıyorum ki. Hayat bana tepeden şöyle bir baktı ve kafama öyle bir geçirdi ki bir metre yere girdim. Ama Allah için itiraf etmem lazım ki öncesinde sordu, rızan var mı, ha vurdum ha vuracağım dedi. Demedi değil. Dedim ki vur. Ama size yemin olsun böyle olacağını hiç bilmiyordum. Feleğim şaştı. Ben sanıyordum ki yerin bir metre derininden zamanla çıkacağım santim santim. Yani tek işim o olacak sanıyordum. Abbaaooov (içimdeki İsmail Abi'ye dur diyemiyorum)!!! Ha, santim santim çıkmıyor muyum? Çıkıyorum. Eee? Eeesi yerin içi, dışı gibi değilmiş. Bir şeyler bulaştırdı bana. Magmaya yaklaştım ya, hep ondan, yoksa bu ısı artışının başka bir açıklaması olamaz herhalde. Olabilir de. Kim bilir?

"Kalbim yanıyor ismini her kimden işitsem"

Hayatımın en mutlu anında bile dinlesem efkar bulutlarını üzerime yorgan gibi çekerdim ben bu İncesaz eseriyle. Adamlar ince oynamış. Ben mesela bu satırı yazan kişi olmak istemezdim. Olmadım da zaten. Mehveş Hanım olmuş. Sonra da ölmüş, 1976'da. Görüyorsunuz ya, bunu yazan kişi ölür zaten. Halbuki ben yaşamak istiyorum. Yaşamak istiyorum, evet, bu kadar basit. Hani basitçe varolmak, nefes alıp vermek değil de yaşamak. Hakkını vermek. Mükemmel hatalar yapmak istiyorum. Peki, ne yapıyorum? Bekliyorum. Böyle saçma bir şey olamaz. Histerik bir şekilde gülüyorum ve Ahmet Hamdi'nin ellerinden öpüyorum; çünkü 'zamanla geçen tek şey zamandır'.

"Derdinle ufuklarda sönen gün gibi bitsem"

İş buraya geldiğinde mesela lan diyorum, ağzıma sürmedim ama şu anda bir yerde günün batışını izleyip sigara içmek vardı. Elime de hiç yakışmazdı da neyse, konumuz o değil. Konumuz ne? 'Bir taşın sosyal hayatı.' Bunu duyduğumda deliler gibi gülmüştüm. Çok zor zamanlardı ve yeni bir şehre, yeni bir ortama, ilk kez evden uzak olmaya alışmaya çalışıyordum. Sürekli bir sıkıntı ve keder halindeydim. Ne iyi gelmişti gülmek. Sonra su gibi akıp geçen bir dört yıl, ondan sonra yine çok hızlı akan iki buçuk sene daha ve şimdi tüm bu hızlı geçen zamanı telafi etmek istercesine duvarda bana bakıp kıs kıs gülen o saat. Hadi bakalım. Neyse ki iki gece önce saatler ileri alındı da bir saat kârdayım. Milli piyangodan büyük ikramiye çıksa böyle sevinmezdim. Kaldı ki milli piyangoyla da zerre işim olmaz. Kıyaslayacak başka bir şey bulamadım.

"Kalbim yanıyor ismini her kimden işitsem"

E, ama insan olana bu kadarı da fazla değil mi canım Dilek Türkan? Neden o ses öyle? Neden bu kadar güzel söylüyorsun? Neden tanımadığın insanların sağlığıyla oynuyorsun? Bak, burada şu an saat gecenin on iki buçuğu ve ben 2015 yılının Mart ayı bitsin diye kendimi yiyorum. Çünkü daha sırada kafayı yiyeceğim nice aylar var. Öyle kolay kolay, ye ye bitecek bir kafa da değil benimkisi. Ne bulduysam doldurmuştum bugüne kadar. Kafa da kafaymış hani. Bana mısın demedi.

"..."

Benim yazabildiğim de işte bu son satır. Üç nokta koyabiliyorum ancak. Oysa her şey çok net. Benim elimde olmadan, seçim hakkım olmadan başıma gelenlere verdiğim tepkiler. Hayatın bir sırrı ya da anlamı var mı? Olmak zorunda mı? Bilmiyorum. Ama işte bu benim başıma gelenler ve gerçekten mükemmel zamanlamaları... İnsanı şair eder ama ben olamadım. Okumasını sevdim şiirin hep. Bunları yazmak için ya ermek lazım ya da delirmek dediğim onca şiirden sonra hele, hiç. Düzyazı daha bana göreydi, düz adamım ben. Hahaa, dümdüz bir adam olmak için bunca çaba. Bir hayalim var. Hedefim diyecemeyeceğim kadar güzel bir hayal. Düşündükçe içim ısınıyor. O bana yeter.

Umarım bu yazdıklarımdan hiçbir şey anlamamışsınızdır.

 

2 yorum:

  1. Ya neden bilmiyorum ama ben bu yazıyı çok sevdim Mustafa. Ciddi anlamda çok kaliteli bir yazı yazmışsın. Şarkıyı desen ayrı sevdim. Şarkıyla düşüncelerini çok iyi bağlamışsın. Ben bu kadar hisli yazamazdım herhalde. Yazıyı okuduğumdan beri bu şarkıyı dinliyorum sürekli. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ara sıra böyle yazmak istiyorum ama sonra bir şekilde cayıyorum Vişne. Belki de daha sık yazmam lazım; çünkü yazınca kendimi daha iyi hissediyorum.

      Güzel yorumun ve beğendiğini belirttiğin için çok teşekkür ederim. :)

      Sil