14 Haziran 2015 Pazar

Selçuk Aydemir - Mahalleden Arkadaşlar

"Henüz 9 yaşındaydım ve sen benim hayatımdaki tek kadındın. Vur dersen öldürürdüm anam! Neyini anlamadın?"

Son dönemde dizileri ve filmleriyle ismini epey duyuran bir isim Selçuk Aydemir. Üsküdar'a Giderken, İşler Güçler, Kardeşi Payı vs. E, haliyle kitabı da dizileri gibi (filmlerini izlemedim ama onlar da aynı enerjiye sahipmiş sanırım). Yani nasıl? Hızlı!

Evet, hızlı mı hızlı bir kitap Mahalleden Arkadaşlar. Rahat okunuyor. Çocukluk dönemini anlattığı için de özellikle doksanlı yıllarda çocuk olanlar için farklı bir önemi var. İnternette hep bu şekilde yorumlar gördüm daha doğrusu. İnsanlar çocukluklarını deli manyak özlüyorlar. Misal: ben.

Belki bunu söylemek biraz artistlik gibi olacak ama benim de şahsi fikrime göre en son çocukluğu bizim nesil yaşadı. Henüz bilgisayarlar ortalıkta dolaşmaya başlamamıştı, internet zaten terim olarak yoktu. Maden'de yaptığımız göller, Kırmızı Topraklar'daki maden arayışlarımız, toprak yollarda araba yolu yapıp sürmek ve daha niceleri. Elimize toprak değiyordu en azından. Şimdiyse ne yazık ki -yine kendi fikrim tabii ki- aptal bir nesil yetişiyor. Ergenlik çağını boynu düz geçebilenler kafadan başarılı sayılmalı bence. Telefona ve tablete bakmaktan boyunlar yere paralel büyüyor çocuklar. Saçmalık.

Ayrıca temas ettikleri tek şey yine telefonlar ya da tabletler, yani elektronik cihazlar olduğu için el becerileri sıfır. Gittikçe her şeyin iyi olacağını uman benim gibi biri için bile tahammül edilemez derecede kötü bir gidişat var. Eğitim şart. Bunun için de önce ailelerin eğitilmesi şart. Ne olacak, nasıl olacak bilmiyorum. Ama böyle olmamalı, ondan eminim.

Mahalleden Arkadaşlar'a dönersek; edebi değeri yok bence. Ama böyle bir iddiası da yok. Güzel kitap. Neşeli bir kitap. Daha ne olsun? Gerçi en güzel yanı bu değil, en güzel yanı Ferhan Şensoy methiyesiyle başlaması. Selçuk Aydemir'e buradan teşekkür ediyorum o yüzden. Ne yüzden? Lan? Unuttum. Neyse...

Asırlar sonra bana kahkaha attıran bu kitabı herkese öneriyorum. Okuyun işte canım, sanki elinize yapışacak. Yazıma da kitapta gerçekten beni ters köşe yaptıran diyaloglardan birisiyle son vermek istiyorum. Hoşça kalın.

"Kitap alacaz biz!"
"Özellikle aradığınız bir şey var mı?"
"Yoo... Allah ne verdiyse artık."
"Tevrat, Zebur, İncil, Kur'an. Hepsini Allah verdi. Hangisini vereyim? Kuran diğerlerine nazaran oldukça yeni."
 

4 yorum:

  1. ters köşe diyaloğa bayıldım!:) kardeş payı münasebetiyle sempatim vardı zaten yazara, aliim ben o zaman kitabı:)
    teşekkürler tanıtım için, keyifli okumalar:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim, beğenmenize sevindim. Size de iyi okumalar. :)

      Sil
  2. Kerem aldı , beğendim de dedi ama bana oku demedi bu kitabı , niye ki?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kıskanmıştır kitabi, paylaşmak istememiştir. :))

      Sil