18 Mayıs 2013 Cumartesi

Okay Tiryakioğlu - Karanlığın Çağrısı

Bir 'ilk kitap' yazısı ile daha yine ben sayın seyirciler. Çok feyizli bir Mayıs ayı geçiriyorum. Okunan kitaplar, sezon finali yapan diziler, final yapan The Office (ağlamak istiyorum, ciddi ciddi ağlamak istiyorum) derken hayat devam ediyor.

Vakti zamanında tarihi kurgu okuma aşkı ile yanıp tutuşurken Okay Tiryakioğlu'nu ve onun Yavuz ve Kanuni isimli kitaplarını duymuştum. Hatta o iki kitabını almıştım ama okumak nasip olmadı. Çünkü neden? Çünkü Ferit aldı onları. Garanti okumamıştır o kamil de onları, neyse. Bu arada kanka, umarım bu yazıyı okumazsın. Yoksa üç gün sonra askerden geldiğinde böyle idmanlı idmanlı hiç iyi halim yok. Ehehehe...

İşte o kitaplar elden gidince ve ben de bir şekilde okuyacağım Okay Tiraykioğlu'nu diye tutturunca onu da eserleri kronolojik sırada okunacak yazarlar listeme eklemiştim. İlk kitabı Karanlığın Çağrısı ise tarihi kurgu ile alakası olmayan, yani uzaktan yakından demek istiyorum alakası olmayan bir eser. Gotik diyebileceğimiz bir tarzda yazılmış 224 sayfalık bir roman. 2002 yılı 'İlk Romanlar' Ödülü sahibi.

Ne yalan söyleyeyim ilk sayfalarda yarım bırakmanın eşiğindeydim, ısınamadım bir türlü ama bir prensibim vardır. İlk elli sayfasını bitirmediğim kitabı yarım bırakmam. Prensiplerimin gözünü seveyim, istikrar şart tabii.

Böyle demişken biraz daha sabrettim ve sonra baktım ki kitap bitmiş! Oha! Çok anlamadım nasıl olduğunu ama başladığım gün bitirdim kitabı. Hiç de o niyetle başlamamıştım halbuki. Güzel oldu.

Kısaca içeriğinden bahsedeyim: Kenan isimli bir bahtı kara arkadaşın annesinin ölümünün iki yıl ardından babasını da kaybettiği sıra başlıyor ve devam ediyor kitap. İçerisinde özellikle televizyon dünyasına fantastik ayarlar mevcut, bir de 'demokrat' ülkemize.

Kitapla ilgili canımı sıkan bir husus ise yer yer gözüme çarpan imla hataları. Düzenleyenler pek dikkat göstermemişler sanırım. Bir 'dahi anlamındaki de'yi kelimeye yapıştırırken sahiplik anlamı belirten ve kelimeye bitişik yazılması gereken bir 'ki' de özgürlüğünü ilan etmişti gördüğüm kadarıyla. Dır dır etme falan demeyin, benim gibi okurları çok rahatsız ediyor bu tip detaylar. Lütfen biraz daha dikkat sayın yayın evleri.

Karanlığın Çağrısı'ndan açlığın çağrısına yelken açmaya niyetlendiğim an itibariyle hepinizi saygıyla selamlıyorum efendim. Hoşça kalın.

Alakasız dipnot: The Office niye bitti lan? :(
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder