Cehennem (Inferno), Dante'nin İlahi Komedyası'nın ilk bölümü. Dan Brown'un Cehennem'i de sırtını Dante'ye ve eserine dayayarak alıp başını giden son kitabı; lakin benim beğenmediğim kitabı. Söyleyeceklerim var.
Dan Brown kitapları da artık sıkmaya başladı sanırım. Kurgusu falan, her şeyi aynı artık kitaplarının. Halbuki Melekler ve Şeytanlar ne güzeldi, hem ilk kitabıydı hem de o kadar bilgi, kurgu derken insan mest oluyordu. Peki, ben Cehennem'i neden beğenmedim?
En temel sebebi yukarıda demeye çalıştığım gibi yeni bir şey getirmemiş olması. Okudum ama okumasaydım da olurmuş. Zilyon tane tarihi ve bilimsel gerçek Dan Brown'un tüm kitaplarında var. Kitaplarının en güzel tarafı bu zaten, merak uyandırıyor insanda haliyle. Ama artık bir yere kadar be Danciiiim. Gına geldi yani.
Evet, Dan Brown'un kitaplarından edebi bir beklentim yok ama bari kurguda bir iki değişiklik yapsa. Gene zavallı Robert Langdon'ın çekmediği kalmıyor, entrikalar dönüyor, o öyle oluyor, bu böyle oluyor derkeeeeen kitap bitiyor. Kitabın en güzel anlarından birisi de bu bitme anı bence, oh be dedirtiyor.
Biraz abarttım mı acaba? I ıh, fazlasını bile hak ediyor bence.
Sen git koooooca Robert Langdon'a 'artık e-kitapların zamanı geldi' dedirt. Olacak iş mi hiç, olacak iş mi yani? Langdon ki ciltli eser manyağı bir arkadaştır, eskiyi sever. İşi bu zaten adamın. Sanat tarihi profesorü lan, hani tarih var içinde! Bu adam gidip e-kitabı ciltli kitaba tercih edecekse ben daha bir şey demiyorum!
Yalnız kitapta bir yere çok güldüm. Gecenin bir yarısı yayıncısını arıyor Langdon, bir iyilik istemek için. Biraz mırın kırın ediyor eleman. Neyse, detayları geçiyorum. Bir yerde Langdon'a 'tabii' diyor, 'İkonografinin Elli Tonu'nu yazarsan neden olmasın?'. Burada çok güldüğümü itiraf etmeliyim. Gönderme müthiş.
Bu arada Robert Langdon'a her bölümde hasta olan ama bir türlü de kavuşamayan baş karakter gibi ama aslında yan karakter olan hatun kişi (of, anlatana kadar canım çıktı) kadromuza bu kitapta da Sienna Brooks eklendi. Kendisine zekası ile mutualist bir yaşam diliyorum. Her şeyin fazlası zarar arkadaş, zeka bile olsa. Yalnızlık da zor zanaat...
Sana dönecek olursam sevgili Dan, gitmiş Türkiye'deki karakterine Mirsat ismi vermişsin. Hiç oldu mu burda Mustafa varken? Lütfen bir daha olmasın. Dikkat edelim bunlara. Ayırca Dan, yeter artık Langdon'ın çektikleri. Sen kitap yazacaksın diye adam uyku uyuyamıyor. Dört kitap oldu bak, derdi bizi geriyor burda.
Kitapla ilgili son olarak söylemek istediğim güzel bir ifade var. O kadar yerin dibine soktum ki biraz moral vermek ister gibiyim sanırım. Kitapta her yeni teknolojinin devlet elinde (ya da yetkin kişilerin elinde diyelim) nasıl da hemen silahlaştırıldığına dair güzel bir pasaj var. Brown'ı bu ifadeleri için takdir ettim. Aile babası adamın hali bir başka oluyor tabii.
Kitabı yerin dibine sokmaktan bir noktayı daha gözden kaçırıyordum az kalsın. Zobrist'in nüfus ile ilgili söylemleri ve fikirleri bana da çok mantıklı geldi. Ama şimdi bunun için çıkıp da şey yapmam yani, şey işte, kitapta olan şey yani. Fakat dediğim gibi, adam haklı aslında. Burada söylemek istediğimi kitabı okumayanlar anlamayacaktır büyük ihtimalle, canım sağ olsun. O kadar olur artık. :)
Efendim, toparlarsak ve araya reklamımızı da girersek, Yaz Okuma Etkinliği'nin 'bir serinin ilk kitabı dışındaki bir kitabını okuma' kategorisinde okuduğum (Robert Langdon, #4) Cehennem'i de geride bıraktım. Benim bu kadar eleştirmemin sebebi Dan Brown'un diğer kitaplarında olmayan bir şeyi sunmuyor oluşuydu. Anlayışla karşılayacağınızı umut eder, huzurlarınızdan ayrılırım. Siz de okuyun bakalım bana hak verecek misiniz. Hoşça kalın.
Mr. Brown çok satar şablonundan daha kaç ekmek yerim diye bakıyor anlaşılan :)
YanıtlaSilOlabilir gerçekten. İşin kötüsü daha çooook satar. :)
Silben beğenmiştim bu kitabı hatta çok iyi bir film olur eğer adam gibi bir yönetmenle çekilirse tabi :)
YanıtlaSilmelekler ve şeytanlar bence de en iyi kitabıydı.ama şunda haklısın ki Dan Brown artık kendini tekrarlamaya başladı :)
Tabii ki filmi iyi çekilirse süper olur. Zaten kitabın kurgusuna falan lafım yok. Hatta kitaba bir şey dediğim yok. Tüm isyanım Dan Brown'a benim İrem. :)
SilDan Brown gibi yazarları "şablon" kitaplar yazdıkları gerekçesiyle sevmiyorum ve genellikle iki kitaplarından fazlasını okumuyorum. Haklılığımı kanıtlayan bu yazı için teşekkürler =)
YanıtlaSilRica ederim, birinin doğruları söylemesi lazımdı. Ama tabii o biri ben değilim, sensin Settie. Ben teşekkür ederim. :)
YanıtlaSilBu yaz bir bu kitabı okuyamadım sanırım, okuyacağım... Blogunuzu yeni keşfettim. Kafa Dergi ve Ters Düz’e beklerim. :)
YanıtlaSilO zaman hoş geldiniz. İade-i ziyarette bulunmaya çalışacağım en kısa zamanda. Teşekkürler. :)
SilAllah herkesin rızkını verir :)
YanıtlaSilAh yaa, şu yorumu yazanın kim olduğunu bimleyi çok isterdim. Acaba burda ne demek istedi? Aklımda deli sorular... :))
Sil