Olma! Yokluğun dudağıma laciverd lavlar bırakır
Nasıl çekip gitmiş bir şaman
Çekip gitmiş bir şaman değilse en çok
Benim gibi sonsuz bir at
Hiç koşmuyorken de attır!"
Onur Ünlü'nün Ah Muhsin Ünlü mahlasıyla yazdığı şiirlerin bir kısmından oluşan bir kitap: gidiyorum bu. Kabul etmeliyim ki biraz tuhaf bi' kitap. Elime ilk aldığımda, sırayla okudum bu arada şiirleri, bu nedir ya demedim değil. Hatta kitabı sayfa sayısına göre ikiye bölersek ilk kısımdan neredeyse hiçbir şey anlamadım demem de gayet tabii mümkün.
Bu ilk kısımdaki şiirleri okurken edindiğim izlenim ya da hissettiklerim diyelim, yani bi değişikler. Anlatabilmemin pek bir yolu yok. Şöyle yapalım, ben de kendimce bir şeyler karalaya(ya)yım. Bakalım nasıl olacak.
NON SUM QUALIS ERAM
Doğdum bebektim küçüktüm büyüdüm
Ağladım yedim içtim uyudum içtim yedim ağladım
Kediler vardır miyavlarlar kuzular vardır melerler
Kafamdaki şiirler doğmaz büyümez ölürler
İç organlar ışık görmez gözler büyümez sabittir
Öznesi tay olan bir mısra aradım bulamadım sevgilim
Zaten ne kafiye var ne redif
Burçak beni sevmiyor
-Aliş, bi çay koy da içelim-
Umarım çok bir şey anlamamışsınızdır. Neyse, sonradan sonradan ya şiirler kendini toplamaya başladı ya da ben ancak anlamaya başladım ama gerçekten çok güzelleştiler. Bir sürü yerin altı işaretli kaldı. Hele ki -Resulullahla Benim Aramdaki Farklar- şiiri muazzam. Fena yani, çok.
En nihayetinde bu şiirlerin hepsi 1993-1998 yılları arasında yazılmış. İnternette bakındığım birkaç yerde gördüğüm kadarıyla vakti zamanında Şizofrengi'de de bazı şiirleri yayımlanmış. Bu arada Şizofrengi'nin tüm sayıları buradan indirilebiliyor. Bir göz atmakta fayda var.
Kitabın kapağı da çok güzel. Ferdinand Hodler'in Hayal Kırıklığına Uğrayanlar tablosu var kapakta. Çok isabetli bir seçim olmuş. Yakışmış da bordomsu arkaplanıyla. Tabii bunu tabloyu çok iyi bildiğimden ya da tanıdığımdan demiyorum. Ne gezer bende o resim bilgisi. Kitabı okuduktan sonra öğrendim tabloyu. İyiymiş valla Ferdinandcııım. Sanatına ve sanatçılığına saygım sonsuz.
Kitapla ilgili (şairle değil) tek ve ciddi sorunum arka kapak yazısı. Yani kim, neden öyle bir şey yazmış bilmiyorum ama ben kitap yazacak olsam ve kitabımı elime aldığımda arka kapağında bunların yazılı olduğunu görsem yüzümün kızarıklığından insan içine çıkamam. Övgü mövgü olur da bu kadar abartmanın anlamı nedir? Şu nedir Allah aşkına: "Her mısrası dehanın gümüş çivileriyle çakılmış, sapasağlam şiirler! gidiyorum bu, en görmüş geçirmiş okuru bile hayretlere gark edecek nitelikte bir kült kitap!"
Ya ben lan neyse bi' şey demiyorum.
Sinirimi dizginlemek için birkaç alıntı paylaşayım en iyisi. Tatlı yiyelim tatlı konuşalım hesabı. Ama yani sinirlenmekte haksız mıyım?! Tamam, sakin, evet. Ehem...
- Ne ikna edici bir intihar biçimidir şimdi göz göze gelmak
- Bir sırrı vaktinden önce saklayıvermişim
Cümle coğrafya ve dahi dağları sıkıntı basmış - Kendimi bana bırakmak istiyorum.
- Kuyulardır, derindir, içinde adam vardır
Yusuf bile düşmüştür Aleyhisselâm! - Ah aşk!
Bir topluluğun fotoğraf çekildikten sonra
Dağıldığı
An. - İşte sen gülüyorsun
ve beni daha geniş bir salona almış oluyorlar - Sevgili Şeyhim;
Ben Allah'ı çok seviyorum.
Onu düşününce içim titriyor; elim - ayağım - soluğum, her şeyim kesiliyor.
Ama O'na bir türlü açılamıyorum.
Ne yapmalıyım? - Annem de pek beğenir tabancam durur
Bir penguen gelişir şaşırır ölür - Ellerini el olarak tutmak istiyor ellerim
De ki bunun kaburgamdaki kiliseyle ilgisi yok değildir
Zaten en az on iki kişiden biri haindir - AYAKKABILARINI KAPIMIN ÖNÜNDE GÖRMEYİ İSTİYORUM!
Çünkü bu,
Seni seviyorumun içine nal salmak demektir
Ve hareketinin bana durduğunu akla uydurur.
Oysa seni sevmem toplumu meşru kılar
Ve gitmen beni dile indirger sevgilim. - Annem beni hep çok sevdi kız gördüm mü ağlıyorum
Modern bir alışkanlıktır ölmek, seni doğasıya seviyorum - Bana kolpa malzedemeden putlar yontma bebeğim
Sezen Aksu'dan mesela, kanarya'dan, tanrıdan
Allah'tan demiyorum, çarpılmış gibi korkma
Kork putların ellerinde patlamasından! - İnsan olmak bizatihi sansasyoneldir
- Biliyorsun zalimin dediği olur ortadoğu'da
Dur küfretme. Zalimler de Allah'a dahil! - Bu sözlerimi cennet ehline aynen ilet sevgilim:
Devletin bekasının da Allah belasını versin
Malboranın da! - Ne tuhaf, anneler ölürken bile çocuklarının
Anneler ölürken bile çocuklarının ellerini bırakmıyor ne tuhaf...
Şiirlerin hakkını vere vere okuyamıyorum. Bu nedenle yazarlara haksızlık yapmayayım diye çok şiir kitabı elime almamaya çalışıyorum.
YanıtlaSilİlkinde, ikincisinde olmazsa üçüncüsünde hakkını vererek okursun bence Eral Abla. Şiir çok başka bir alem. Kurgu kitaplar okununca bitiyor ama şiirler öyle değil.
SilÖvgünün gerçekten de ayarı kaçmış :)
YanıtlaSilBu tip şiire çok ilginç bir örnek Ülkü Tamer'in Konuşma şiiri. Sanırım Onur Ünlü de beğeniyor o şiiri. Güneşin Oğlu filminde Haluk Bilginer okur ama çok sağlam okur gerçekten.
Bu arada umarım herşey yolundadır. Çok daha iyisinizdir.
Selamlar...
Değil mi? :)
SilOkudum şiiri hemen. E, çok güzelmiş hakikaten. Çok teşekkür ederim yazdığınız için. Güneşin Oğlu'nu izlemedim henüz ama kardeşim tam bir Onur Ünlü manyağı, yakında izletir. Haluk Bilginer okur deyip bıraksanız da olurmuş. Zaten çok sağlam olur o muhakkak. :))
Zamanla her şey yoluna girecek diye umuyorum. İlginiz için çok teşekkürler.
Selamlar...
cok güzel anlatmışsın aynen öyle
YanıtlaSil