"İsmim bana bile lazım değil, sen ne yapacaksın?"
Orhan Veli'nin altı öyküsü, bir çeviri öyküsü (William Saroyan'dan) ve edebiyat üzerine ufak bir söyleşisinden oluşan bir derleme şeklinde çıkarmış YKY bu kitabı. İyi de etmiş. 64 sayfalık ufak bir kitap bu haliyle ama içi dopdolu.
Kendi öykülerinden Hoşgör Köftecisi, Baharın Ettikleri (özellikle sonu çok hoşuma gitti), Öğleden Sonra ve İşsizlik çok çok hoşuma gitti. Duru ve akıcı bir dille yazılmış. Hatta yer yer öykü değil de deneme okuyormuş hissi uyandırıyor insanda. Öyle havadan sudan, denizden balıktan, yemekten içmekten laflıyorsunuz bir süre. Bu hissi okura verebildiğine göre şair olduğu kadar yazarmış da gerçekten Orhan Veli.
Sadece 36 yıllık bir ömre sığdırdığı şiirleri, fikirleri, öyküleriyle Orhan Veli, insanda bir çeşit pişmanlık hissi uyandırıyor. Daha kim bilir ne eserler verebilecekken gencecik sayılabilecek bir yaşta göçüp gitmek... Yakışmamış Azrail. Hoş değil. İşsizlik isimli öyküsünde ismen kendisine ve vezinsiz, kafiyesiz şiir anlayışına dümdüz giydirdiğine de bakarsak kendisiyle barışık ve ne istediğini bilen bir insanmış izlenimi uyandırdı bende Orhan Veli. Söyleşisindeki ifadelerine baktığımda da ileri görüşlü ve 'kaliteli' olduğunu söyleyebilirim.
Yine kitabın
sonunda yer alan ufak söyleşide şiiri edebiyattan değil de
sanattan saydığını da söylemiş. Edebiyatsa roman, öykü vb. manzum şekliyle
düşünülmeliymiş ona göre. İlginç bir yaklaşım. Ama hoşuma gitti. Şiir gerçekten de bir sanat. Okuması bile yeterince zorken yazmasını becerene bence de sanatçı diyebiliriz rahatlıkla.
Tam şu anda tıkandım, yazacak bir şey bulamıyorum. Bakakaldım sanki ben de giden kelimelerin ardından. Serde ne var bilmem. Yazıya burada son veririm, anlatamam.
"Ah, biz küçük burjuvalar, ne sahte, ne yaldızdan ibaret insanlarız. Her şeyimiz yalan. En küçük yalanı, düpedüz yalan söylediğimiz zaman söyleriz. Ya söylemediklerimiz? Korkunç."
Çok hoş bir kitaptır bu. İşsizlik öyküsünü müşfik kenter çok güzel seslendirmiştir ayrıca. Kesinlikle dinlemeli. (weltschmerz)
YanıtlaSilOff, Müşfik Kenter okur da olmaz mı ya? Onun sesinden olunca dünyanın en sıkıcı eseri bile dinlenir.
Sil